VERGİ ÖDEME EMRİ İPTALİ EMSAL KARAR

Ödeme Emri İptali

T.C.

İSTANBUL XX. VERGİ MAHKEMESİ

Dosya No: xxxxxxx

Karar No: xxxxxxx

DAVACI : xxxxxx xxxxxx
VEKİLİ : AV. AHMET AYHAN ÖZTÜRK

DAVALI : İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
VEKİLİ : xxxxxxxx xxxxxxxx

DAVANIN ÖZETİ : Davacı tarafından, asıl borçlu xxx xxxxxxxx ve xxxxxx İnş. San. Dış Ltd. Şirketi’nden tahsil edilemeyen 2013 yılına ilişkin muhtelif tür ve dönemlere ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla adına düzenlenen 08.04.2022 tarih ve xxxx sayılı ödeme emirlerinin; davacının şirketteki hisselerini 15.05.2012 tarihinde alıp 20.02.2014 tarihinde devrettiği, ödeme emri içeriği borçların şirket yetkililerinin defter ve belgeleri ibraz etmemesinden kaynaklandığı, davacının kanuni temsilcilik görevi sırasında yükümlülüklerini yerine getirdiği, defter ve belgelerin ibraz edilmemesinde kusuru bulunmadığı, borcun zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Asıl borçludan tahsil edilemeyen kamu alacaklarının amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık olmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul xx. Vergi Mahkemesi’nce, dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, asıl borçlu xxx xxxxxxx ve xxxxxxx İnş. San. Dış Ltd. Şirketi’nden tahsil edilemeyen 2013 yılına ilişkin muhtelif tür ve dönemlere ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen 08.04.2022 tarih ve xxxx sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içerisinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde vergi mahkemesinde dava açılabileceği, 62. maddesinde borçlunun mal bildirimde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul ve gayrimenkul malları ile alacak ve haklarından kamu alacağında yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hususları hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde, bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı bildirilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesinde de; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği, temsilcilerin, teşekkülü idare edenlerin veya mümessillerin, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebileceği ve 58. maddesinde “Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait vergi davalarına bakan vergi mahkemesi nezdinde dava açabilir” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, tüzel kişiliğe sahip şirketlerin vergi borçlarından dolayı öncelikle o şirket adına tarh ve tahakkuk işlemi yapılacağı, borç ödenmediği takdirde şirket adına ödeme emri düzenleneceği ve kamu alacağının şirketten tahsil edilmesi için idarece 6183 sayılı Kanun’da sayılan tüm takip yollarının tüketileceği ve buna rağmen kamu alacağı borçlu şirketten tahsil edilemezse şirket kanuni temsilcisi veya ortağının takip edilebileceği tartışmasızdır. Yani şirket borçlarından dolayı kanuni temsilci veya ortağın takibe alınması için, şirket hakkındaki tüm takip yollarının tüketilmesi ve amme alacağının asıl borçlu şirketten kısmen veya tamamen tahsil imkanının bulunmadığının somut bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; asıl borçlu xxxx xxxxx ve xxxxxx İnş. San. Dış Ltd. Şirketi’nden tahsil edilemeyen 2013 yılına ilişkin muhtelif tür ve dönemlere ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla adına düzenlenen 08.04.2022 tarih ve xxxxxxx sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu X sayılı ödeme emrinin asıl borçlu yönünden 13.11.2013 tarih ve xxxxx sayılı, 19.03.2014 tarih ve xxxx sayılı ve 18.12.2013 tarih ve xx sayılı ödeme emirlerinden kaynaklandığı ve söz konusu ödeme emirlerinin sırasıyla 10.12.2013, 23.01.2015 ve 07.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, x sayılı ödeme emrinin asıl borçlu yönünden 27.10.2014 tarih ve xx sayılı ödeme emrinden kaynaklandığı ve söz konusu ödeme emrinin 06.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, x sayılı ödeme emrinin 18.04.2018 tarih ve xxx sayılı ve 16.01.2018 tarih ve xxx sayılı ödeme emirlerinden kaynaklandığı ve söz konusu ödeme emirlerinin sırasıyla 18.07.2018 ve 28.01.2018 tarihlerinde tebliğ edildiği, x sayılı ödeme emrinin de 18.04.2018 tarih ve xxx sayılı ödeme emrinden kaynaklandığı görülmüştür.
Davacının asıl borçlu şirketteki hissesini 23.01.2014 tarihli sözleşme ile devredip müdürlük görevinden ayrıldığı ve buna ilişkin xxxxxx tarih ve xxxx sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ile ilanın yapıldığı, asıl borçlu yönünden yapılan malvarlığı araştırmasından herhangi bir sonuç alınamadığı ve asıl borçlu şirket adına kayıtlı araç olduğu, söz konusu aracın şirket borçlarını karşılamaya yeterli olmadığı, söz konusu araca haciz uygulandığına dair dosyaya herhangi bir belge ibraz edilmediği görülmüştür.
Bu durumda, dava konusu 08.04.2022 tarih ve x sayılı ödeme emirleri yönünden; davalı idarece asıl borçlu yönünden düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğ tarihleri göz önünde tutulduğunda, söz konusu ödeme emirleri içeriği borçlara ilişkin olarak tahsil zamanaşımını kesebilecek bir işlemin gerçekleştirilmediği görüldüğünden, zamanaşımına uğramış bu borçlardan davacının sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmadığından bu ödeme emirleri yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.
Dava konusu 08.04.2022 tarih ve xxxxxsayılı ödeme emirleri yönünden ise; ödeme emri içeriği kamu alacaklarının asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen 22.09.2017 tarih ve xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx sayılı vergi inceleme raporundan kaynaklandığı, söz konusu incelemeye ilişkin olarak defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddedildiği ve özel usulsüzlük cezalarının kesildiği, bu durumda davacının hisse devrinden ve kanuni temsilcilik görevinden ayrılmasından sonra gerçekleşen defter ve belge ibraz etmeme fiilinden ve bundan kaynaklı vergi borçlarından sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığından, davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 225,20 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra re’sen davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, 20/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxx

Üye
xxxxxxxxx
xxxxxx

Üye
xxxxxxxxx
xxxxx

HUKUKUKİ DESTEK İÇİN İLETİŞİM HATLARIMIZDAN TARAFIMIZA ULAŞABİLİRSİNİZ

Bir Cevap Yazın

ÖZTÜRK & ÇİÇEK HUKUK VE DANIŞMANLIK sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et