Velayet; 18 yaşından küçüklerin ve hakim tarafından kısıtlanan ergin çocukların bakım ve eğitimlerinin sağlanması amacıyla anne ve babaya tanınmış hak ve ödevleri ifade eder. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile yalnızca anne ve babaya velayet hakkı tanınmıştır.
Türk Medeni Kanunu’na göre veli olarak anne-babanın sahip olduğu hak ve ödevler şu şekildedir;
- Anne ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar.
- Çocuk, anne ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.
- Anne ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar.
- Çocuk, anne ve babasının rızası dışında evi terk edemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.
- Çocuğun adını anne ve babası koyar.
- Anne ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâkî ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar. Anne ve baba çocuğa, özellikle bedensel ve zihinsel engelli olanlara, yetenek ve eğilimlerine uygun düşecek ölçüde, genel ve meslekî bir eğitim sağlar.
- Çocuğun dinî eğitimini belirleme hakkı ana ve babaya aittir. Anne ve babanın bu konudaki haklarını sınırlayacak her türlü sözleşme geçersizdir. Ergin, dinini seçmekte özgürdür.
- Anne ve baba, velâyetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler. İyiniyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler. Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velâyetteki temsilde de uygulanır.
- Velâyet altındaki çocuğun fiil ehliyeti, vesayet altındaki kişinin ehliyeti gibidir. Çocuk, borçlarından anne ve babanın çocuk malları üzerindeki haklarına bakılmaksızın kendi malvarlığı ile sorumludur.
- Velâyet altındaki çocuk, ayırt etme gücüne sahip ise anne ve babanın rızasıyla aile adına hukukî işlemler yapabilir; bu işlemlerden dolayı anne ve baba borç altına girer.
Velayetin Kullanılması
a. Evlilik Birliğinin Devamı Halinde: Evlilik birliği devam ettiği sürece anne ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hâkim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, anne veya babadan birinin ölümü halinde sağ kalana aittir. Boşanma veya ayrılık durumlarında ise hakim velayeti eşlerden birine verebilir.
b. Evlilik Birliği Dışında Doğan Çocukların Durumu: Çocuğun evlilik birliği dışında doğması halinde baba ile soy bağı kurulana kadar çocuğun velayeti anneye aittir. Annenin küçük, kısıtlı veya ölmüş olması durumunda ya da velayet kendisinden alınmışsa hakim tarafından çocuğa vasi atanabilir veya çocuğun velayeti babaya verilebilir.
Velayet Davası Nedir?
Velayet davası; çocuğun velayeti kendisinde olmayan eşin diğer eşe karşı açtığı bir aile hukuku davası türüdür. Velayetin değiştirilmesi ya da kaldırılması şartları mevcut olmadığı sürece anne babanın velayet görevine müdahale edilemez. Ancak ayrılık ve boşanma durumunda çocuğun menfaatinin korunması bakımından velayete ilişkin düzenleme yapılabilmektedir. Velayetin düzenlenmesinde asıl amaç çocuğun menfaatlerinin korunmasıdır.
Velayetin düzenlenmesinde en önemli amaç çocuğun menfaatlerinin korunması olduğundan açılacak davada hakimce değerlendirilecek asıl unsur çocuğun menfaatidir. Çocuğun hangi ebeveyn tarafından alınacağı, çocuğun velayetinin kime verileceği, velayeti almayan bireyin çocuğu hangi koşullarda ve ne sıklıkla göreceği tamamen çocuğun menfaati gözetilerek verilen bir karardır. Mahkeme velayete ilişkin karar verirken, çocuğa daha iyi bir yaşam sunulması, çocuğun eğitiminin en iyi koşullarda sağlanması, çocuğun maddi ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması gibi konuları değerlendirmektedir.
Velayet ebeveynlerden yalnızca birine verilebileceği gibi uygulamada kabul gören belirli şartların gerçekleşmesi halinde mahkemece ortak velayete de karar verilebilir. Bunun için idrak çağındaki çocuğun görüşünün alınması ve gerektiği takdirde bir uzman görüşüne başvurulması gerekir.
Velayetin Değiştirilmesi Davası
Velayetin değiştirilmesi davası; velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi veya velayeti alan anne ya da babanın velayeti gereği gibi kullanamaması nedeniyle çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır.
Velayet kararından sonraki süreçte çocuğun menfaatleri açısından koşullar değişmiş ise velayetin değiştirilmesi davası açılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 183. maddesi ”Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.” hükmünü havidir.
Kanunun açık hükmüne göre mahkemeye yeni koşullara ilişkin deliller sunularak izahatte bulunulması halinde mahkemece çocuğun üstün menfaatini göz önünde bulundurarak velayet değişikliği kararı verilebilir. Velayetin değiştirilmesi ile birlikte velayeti kendisinde bulunmayan anne veya babanın çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı bulunmakta olup, mahkemece bu ilişkinin kurulması gerekir. Ayrıca velayet kendisine verilmeyen taraf, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
Velayetin Kaldırılması Davası
Av. Ece SEZGEN