1-213 sayılı VUK’nun 367. maddesine göre; 213 sayılı VUK’nun 359. maddesinde yazılı vergi suçlarının işlendiğini tespit eden vergi müfettişleri ve vergi müfettiş yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaası ile doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmesi mecburidir.
Vergi suçunun işlendiğini herhangi bir suretle öğrenen Cumhuriyet Başsavcılığı derhal ilgili vergi dairesini haberdar ederek inceleme yapılmasını ister. Kamu davasının açılması vergi inceleme neticesinin Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmesine kadar ertelenir. Ancak 7318 sayılı yasanın 5. maddesi ile 213 sayılı VUK’nun 359. maddesine ç fıkrası ile eklenen suçların işlendiğinin inceleme sırasında tespiti halinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair suretlerle öğrenilmesi halinde ise incelemeye başlanmaksızın vergi müfettişleri ve vergi müfettiş yardımcıları tarafından bu tespite ilişkin rapor düzenlenir ve rapor değerlendirme komisyonunun mütalaası ile birlikte keyfiyet Cumhuriyet Savcılığı’na bildirilir. Kamu davası açılması için incelemenin tamamlanması şartı aranmaz.
213 sayılı VUK’nun 359. maddesine 7394 sayılı yasanın 5. fıkrası ile eklenen madde uyarınca ”kaçakçılık suçlarına ilişkin yürütülmekte olan soruşturma ve kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin başka bir kişi tarafından veya başka bir kişi ile birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda bu kişi hakkında kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmaz.” Hükmü getirilmiştir.
213 sayılı VUK’nun 367. maddesine göre Cumhuriyet Savcıları tarafından kamu davası açılması 7394 sayılı yasanın 5. Fıkrasında konu edilen olay dışında vergi değerlendirme komisyonu mütalaası ile mümkün olmaktadır.
Vergi değerlendirme komisyonu mütalaası olmayan bir olayda kaçakçılık suçuyla ilgili dosya Cumhuriyet Savcısına geldiğinde Cumhuriyet Savcısı soruşturmayı durdurarak dosyayı vergi inceleme raporu ve mütalaa alınması için ilgili vergi birimine göndermek zorundadır.
Vergi suçlarında, vergi denetleme ile ilgili görevliler tarafından yapılan incelemeler genellikle belge üzerinden yapılmakta olduğundan suç faili olarak belgelerde yetkili görülen kişiler hakkında düzenlenmekte ve Cumhuriyet Başsavcılıklarınca da belgelerde yetkili görülen kişiler hakkında kamu davası açılmaktadır. Özellikle sahte belge düzenlemek ve kullanmak suçlarında genellikle belgelerde vergi mükellefi olarak yer alan kişi ile fiili işleyen kişiler farklı olmaktadır. Uygulamada sahte belge düzenlemek için paravan şirketler kurarak piyasaya sahte fatura veren kişilerin kendi kimliklerini gizleyerek, şirketlerde yetkili kişi olarak ya işsiz, güçsüz, kimsesiz ya da işe alınma sözüyle kandırılmış, aldatılmış kişileri gösterdiği görülmektedir. Kanımızca vergi incelemesi yapan vergi denetim elemanları böyle eylemlerde emniyet müdürlüğü mali şube ekipleri ile birlikte çalışmaları ve gerçek failleri tespit ederek Cumhuriyet Başsavcılığına gerçek failler ile ilgili raporlar sunmalıdır. Uygulamada Cumhuriyet Savcıları vergi birimlerinden gelen dosyalar üzerinde ayrıca bir araştırma ve soruşturma yapmadan kamu davası açmaktadırlar. Dava dosyası ilgili mahkemeye geldiğinde mahkeme tarafından sadece sanık olarak iddianamede gösterilen kişi ile ilgili yargılama yürütülmektedir. Uzun süren yargılamalar sonunda gerçek failler hakkında suç ihbarı bulunsa dahi aradan geçen sürede suç delilleri kaybolmakta ya da suçla ilgili zamanaşımı gerçekleşmektedir. Böylece gerçek failler suçtan kurtulmuş olmaktadırlar. Önerimiz bu tür dosyalarda Cumhuriyet Savcılarının soruşturmayı derinleştirerek gerçek suç faillerine ulaştıktan sonra kamu davası açmalarıdır.
AV. Hüseyin ÖZTÜRK & Av. Nuray GÖKSU

1955 yılında Artvin ilinde doğan Hüseyin Öztürk, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki eğitiminin ardından 1980 yılında Tunceli ilinde hakim olarak göreve başlamıştır. 17 yıl Anadolu’nun çeşitli illerinde hakim olarak görev aldıktan sonra 1998 yılında İstanbul’a atanmıştır. İstanbul ilinde 20 yıl çeşitli mahkemelerde Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yapmıştır. Son olarak İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı yapan Öztürk, 2018 yılında emekli oldu. 2018 yılında İstanbul Barosu’na kaydolarak avukatlık ruhsatı aldı.
20 yıl Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevini sürdürmenin getirdiği Ceza Hukuku alanındaki yüksek bilgi birikimi ve deneyimiyle Öztürk & Çiçek Hukuk ve Danışmanlık bünyesinde Ceza Hukuku alanında çalışmalarını sürdürmektedir.
İLGİLİ YAZILARIMIZ
ETKİN PİŞMANLIKHÜKÜMLERİ VE VERGİ SUÇLARINDA ZİNCİRLEME SUÇ KAVRAMI