İmar Kanununa muhalefet nedeniyle belediyelerce yapı tadil zaptı düzenlenmekte ve akabinde yıkım kararı alınabilmektedir. İmar Kanunu 32. madde uyarınca ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapıların yıkımına ilişkin alınan kararlar sıklık ile karşımıza çıkmaktadır. Muhatabın belediye yıkım kararına itiraz edebilmesi için yıkım kararının yasal gerekçesine karşı doğru argüman geliştirmelidir. Bina yıkım kararına itiraza ilişkin hukuki süreçleri bu yazımızda derledik.
Özel Kanunların ilgili hükümlerine aykırılık nedeniyle de yıkım kararı alınabilmektedir. En sık karşılaştığımız yıkım kararı sebebi olarak 6306 sayılı kanun uyarınca riskli yapı olarak tepit edilen yapılar hakkında verilen kentsel dönüşüm yıkım kararlarıdır. Yine son dönemde Anayasa Mahkemesi’nin 24/9/2020 tarih ve E:2019/21, K:2020/51 sayılı kararıyla, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen “…ve 2960 sayılı Kanun…” ibaresi ile bu maddeye bağlı değiştirilen 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesine ait Kroki ile Sınır ve Koordinat Listesi’nin Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine karar vermiştir. Bundan dolayı Boğaziçi Sahil şeridindeki malikler için Yapı kayıt belgesi iptali yıkım kararına dönüştü. Yapı kayıt belgeleri iptal edilen bu yapıları idare ,kaçak yapı ihbarı olarak kabul etmektedir. Bu nedenle idare, ilgili taşınmazlar hakkında yıkım kararı vermektedir. İdare aynı zamanda yapı sahipleri hakkında İmar Kirliliğine neden oldukları nedeniyle Cumhuriyet Savcılığa suç duyurusunda bulunmaktdır.
Görüldüğü üzere idarenin yıkım kararı almasında pek çok farklı yasal dayanak olabilmektedir. Yıkım kararına itiraz yollarından biri yargıya başvurmaktır.
Yıkım Kararı Süreci
İhbar üzerine veyahut resen yapılan denetimler sonucunda İmar Kanununa aykırılık tespit edilen yapı hakkında yetkili merciler tarafıdan yıkım kararı alınır. İdare yapılan tespit üzerinde devam eden inşaatlar bakımından derhal durdurma kararı verir ve yapıyı mühürler. İdare, İnşaat halindeki yapılar bakımından yapı durdurma tutanağı , bitmiş yapılar için yapı tespit tutanağı tutar. Belediye veya valilik 30 gün süre içerisinde yapı sahibinden ruhsat almasını yada yapıyı uygun hale getirmesini isteyebilir. Bu süre yapılacak tadilat gözetilerek 30 günden az da olabilir. Eğer idare eksikliğin süre vererek giderilemeyeceğini değerlendirirse yapı için doğrudan yıkım kararı verebilir. Ancak süre verilerek aykırılığın giderilmesi mümkün olan hallerde süre verilmeden yıkım kararı alınması hukuka aykırıdır. Diğer taraftan yapı sahibi eksikliği gidermiş veya ruhsat almışsa idare inşaatın devamına izin verir.
Yapı tadil zaptının taşınmazda görünür bir yere asılması ile ilgilisine tebliğ işlemi gerçekleşir. Tebligat memuru tebligatın bir örneğini de muhtarlığa bırakır. İdare, tadilat sonrası yapının uygun olduğunu onaylamazsa yıkıma karar verir. Yıkım işlemlerini idare gerçekleştirir. İşlem ile ilgili masraflardan yapı sahibi sorumludur. Yıkım kararına karşı en etkili itiraz yolu dava yoludur.
Yıkım Kararını Almaya Yetkili Merciler
Yapı hakkında belediyelere bağlı olunan yerlerde belediye encümeni yıkım kararı verebilmektedir. Valiliğe bağlı olunan yerlerde ise il idare kurulu yıkım kararı verebilmektedir. Yıkım kararını hangi idari merci tarafından verildiği dava aşamasında önem arz etmektedir. Çünkü yetkili kurumun vermediği yıkım kararını başkaca gerekçe öne sürmeden dava yolu ile iptal edebilirsiniz. Eğer belediye veya valiliğin bu yapıyı yıkamaz ise o zaman Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkili hale gelmektedir. Bu kararların belediyede encümen, valilikte il idare kurulu tarafından verilmesi zorunludur. Kurumların diğer birimleri bu kararları almaya yetkili değildir.
Dava Süreci
Yıkım kararının hukuka uygun olabilmesi için idari işlemin 5 unsuru olan yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden hukuka uygun olması gerekmektedir. Aksi takdirde hukuka aykırı işlem söz konusu olacaktır. Bu durumda idare mahkemesine iptal davası açılması gereklidir.
Yıkım kararının hukuka aykırı olmasına sebeplerinden sıklık ile karşılaşılan durumlar:
- Kararın yetkisiz merci tarafından verilmesi,
- Yapı tatil tutanağı düzenlenmemesi,
- İmarar aykırılıkların tutanakta açıkça belirtilmemesi,
- Yıkım kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi,
- Binanın bir kısmının aykırılık oluşturmasına karşın tamamının mühürlenmiş olması
- Tutanakta aykırılıkların giderilmesi için yeterli süre verilmemesi
gibi usulsüzlükler yıkım kararının iptali için konu edilebilmektedir. Her durum kendi içerisinde farklılıklar içerdiğinden durum bazlı inceleme yapılmalıdır
Yıkım Kararınz itiraz davasında görevli mahkeme idare mahkemesidir. Yıkım kararı itiraz süresi İdari Yargılama Usul Kanunu 7. maddesi gereği 60 (atmış) gündür. Belediye encümeninin veya il idare kurulunun aldığı yıkım kararına karşı kararın tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde hak sahipleri dava açabilirler. Hak sahibi, taşınmaz maliki olabileceği gibi karardan etkilenen 3. kişiler de olabilir. Yıkım kararına karşı yürütmenin durdurulması kararı alınması önem arz etmektedir. İlglili mahkemeden alınan karar ile yargılama sonuna kadar yıkım işlemi tesis edilmeyecektir. Yıkım Kararlarına ilişkin iptal davalarında her durumun kendi içerisinde titizlik ile incelenmesi ve alınan yıkım kararının hukuka aykırılık teşkil eden yönleri tespit edilmelidir. Mahkemeden yürütmenin durdurulması kararı alınarak süreç yönetilmelidir. Sonuçları itibarıyla oldukça önem arz eden bu tür davalar, uzman yardımı alınarak takip edilmelidir.
Av. Ahmet Ayhan ÖZTÜRK
İLGİLİ YAZILARIMIZ
YIKIM KARARI NASIL ALINIR
KENTSEL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA AZINLIKTA KALAN (ÜÇTE İKİ HİSSE ÇOĞUNLUĞU İLE ALINAN KARARA KATILMAYANLAR) MALİKLERİN HAKLARI
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE RİSKLİ YAPI TESPİTİ VE SÜREÇ
RİSKLİ YAPILARDA MALİKLERİN İZLEYEBİLECEĞİ YOLLAR
HUKUKUKİ DESTEK İÇİN İLETİŞİM HATLARIMIZDAN TARAFIMIZA ULAŞABİLİRSİNİZ